30 Mayıs 2006 Salı

Yavan (Fellah) Köfte



"Yavan" kelimesi Antep ağzında "çirkin" anlamında kullanılır. Bu köfteye sanırım içinde et olmadığı için bu ismi vermişler ama tadının "yavan" olmadığı kesin. Geçenlerde çaya gelen misafirlerim için annem yaptı bu köfteyi. Küçük kaselerde çayın yanında sunumu güzel oluyor. Ama ben bir gün bekledikten sonraki soğuk halini daha çok sevdim.


Malzemeler:

Köftesi için:
  • 1 su bardağı köftelik ince bulgur
  • 2,5 yemek kaşığı irmik
  • tuz
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 2 tatlı kaşığı pul biber
Sosu için:
  • 1 bağ maydonoz
  • 3 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1 büyük domates
  • 1-2 yemek kaşığı nar ekşisi
  • yağ
  • karabiber
  • pul biber
  • tuz
Yapılışı:
  1. Önce ince bulguru su ile ıslayıp ağzını kapatarak yumuşamasını bekleyin.
  2. İnce bulgura irmik,tuz,karabiber,pul biberi katarak su ile iyice çiğköfte gibi yoğurun. (Köftelerin dağılmaması için iyi yoğrulması gerekiyor)
  3. Köftelerden fındık büyüklüğünde parçalar koparıp avucunuzun içinde yuvarlayın ve parmağınızla ortasına hafif bir oyuk yapın.
  4. Hazırladığınız köfteleri kaynar suda haşlayın
  5. Sosunu hazırlamak için yeterince büyük bir tencereye yağı koyup küçük küçük doğradığınız sarımsakları ve domatesleri atıp biraz karıştırın
  6. Üzerine salçayı, nar ekşisini, tuz, karabiber ve pul biberi de katarak karıştırmaya devam edin.
  7. Domatesler yeteri kadar yumuşadıktan sonra küçük küçük doğranan maydanozları da katıp bir iki karıştırdıktan sonra köfteleri atın
  8. Eğer köfteler soğuduktan sonra sosunu hazırlıyorsanız sosun içine attıktan sonra bir süre ateşte tutarak köftelerin de ısınmasını sağlayabilirsiniz

26 Mayıs 2006 Cuma

Çilekli Kek


Çilek çıkmadan önce bu keki yapmayı istiyordum, geçenlerde hazır çilekler bitmeden deneyeyim dedim. Kek tarifi benim devamlı kullandığım ve sevdiğim tarif: 3 yumurta ile 1 bardak şeker çırpılır, 1 bardak sıvı yağ, 1 bardak süt, vanilya eklenip karıştırılmaya devam edilir. Daha sonra alabildiği kadar un ve kabartma tozu katılarak kek karışımı hazırlanır.


Çilekli kısmı ise ben uydurdum, çilekleri (tam nekadar kullandığımı hatırlamıyorum sanırım 200 gr. kadardı) üzerine 2-3 kaşık şeker ekleyip kısık ateşte 8-10 dk pişirdikten sonra blendırdan geçirdim. Kek kalıbına önce karşımın yarısını koyup üzerine hazırladığım çileği döktüm. Üzerine de geri kalan kek karışımını ekleyip 180 derece fırında 40 dk kadar pişirdim. Aslında ben keki annemin fırınında hep 45 dk da pişirirdim ama şuandaki fırınım daha çabuk pişiriyor. Bu yüzden kek pişirirken bir kürdan veya bıçak batırıp temiz çıkıyorsa pişmiş demektir yöntemini kullanmak en sağlıklısı.


Yorumlara gelince, ben tam olarak istediğim tadı yakalayamadım ama yine de güzel bir kekti. Yiyenler benim hayalimdekini bilmedikleri için tabi beğendiler. Hatta çilekli kısım az geldi daha fazla olabilirdi diyen oldu.


Bir de dikkat edilmesi gereken nokta çileğin ortada kalıp kenarlara taşmaması, benim kekimde biraz dışarı taşan kısım olmuş, o kısım yanıyor.

23 Mayıs 2006 Salı

Patlıcan Kebabı

Önce uzun patlıcanlarımız üçer parmak enliliğinde kesilip sıra sıra şişlere dizilirler(mangalınıza göre adetini ayarlayabilirsiniz biz her şişe 5 patlıcan geçirdik), sonra sadece tuz ve karabiber katılmış yağlı kıymalardan ceviz büyüklüğünde parçalar alınıp her iki patlıcanın arasına şişe takılırlar(bu esnada el bir tabakta su ile ıslatılır ki daha kolay yapılabilsin).
Domates ve biberler de ikiye ve üçe bölünüp şişlere takılarak yanyana arz-ı endam eylerler.



Mangalda kömür ateşinde sıra sıra pişirilen patlıcanlar dumanın arkasına saklanmak isteseler de bu kareyi kaçırmak istemedim. (Patlıcan kebabını pişirirken dikkat edilmesi gereken şey bir taraf pişmeden şişi çevirmemek!)



Pişenler sıra sıra tepsiye dizilir.



Tepsiye alınan kebap, üzerine biraz su serpilip ağzı kapatılarak mangalın üzerinde terlemeye bırakılır(bu aşama önemli, çünkü patlıcanlar bu aşamada iyice yumuşayıp daha lezzetli olur)



Not: Eğer patlıcan kebabını mangalda pişirmek istemiyorsanız tepsiye bir patlıcan,bir et şeklinde dizip kebabınızın orta kısmına da domates ve biberleri yerleştirerek fırında pişirebilirsiniz. Tabi tepsinin içine bir miktar su koymayı unutmayın..

18 Mayıs 2006 Perşembe

Sarımsaklı Mercimek Çobası


Okuduğum zamanlarda izine geleceğimde genelde otobüse gece biner sabah evde olurdum. Annem sabah kahvaltısını hazırlamış, babam da mercimek çorbası yapmış olurdu. Zaten memleket yemeklerinin özlemi içerisinde geçen gurbetten gelir gelmez böylesine güzel bir tatla karşılanmak beni hep mutlu ederdi. Tabi gidene kadar bibirinden güzel Antep yemeklerinden yapar, giderken de yanıma koli yapar, arkadaşlarıma da gönderirlerdi.

Son zamanlarda genelde soğanlı, patatesli ve havuçlu yapıyordum ben mercimek çorbasını. Geçenlerde annemlere yemeğe gittiğimizde yine sarmısaklı mercimek çorbası yapıyordu babam. "Gel yanıma" dedi, "nasıl yapıyorum bak bakalım". Eşimin isteği üzerine ben de pazartesi günü yaptım. Eşimin yorumu "Baban da içseydi 'benimki gibi olmuş' derdi" oldu.

Malzemeler:
  • 1.5 bardak mercimek
  • 3 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı biber+domates salçası
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1-2 çay kaşığı karabiber
  • 2 çay kaşığı sumak ekşisi
  • 1 yemek kaşığı nane
  • pul biber
  • yağ
  • 1-1.5 litre su
Hazırlanması:
  • Mercimeği yıkayıp suyunu koyup pişirin. (Ben düdüklü tencerede kaynadıktan sonra 10 dk kadar pişirdim, böylece mercimekler eziliyor)
  • Suyu eksik gelirse kaynamış su ekleyin, eğer mercimekler ezilmemişse blendırdan geçirin
  • Normal tencerede pişiriyorsanız mercimek pişmeye yakın sarmısağını ezip atın veya benim gibi düdüklü tencerede piştikten sonra sarmısağını atıp az daha kaynatın
  • Mercimeğin içine tuzu ve karabiberi atın
  • Derin bir tavada önce yağda unu biraz kavurun, salçayı ilave edip kavurmaya devam edin.
  • Üzerine arzunuza göre pul biber ilave edip bir iki kaşırtırdıktan sonra üzerine 1-1.5 bardak kadar kaynamış su dökün. nanesini ilave edin ve bir iki taşım kaynadıktan sonra mercimeğin üzerine yavaşça dökün.
  • Çorbanın içine sumak ekşisini koyun. (sumak ekşisi çok ekşi olduğu için kullanacaksanız eğer dikkatli olmalısınız. Ben önce 1 çay kaşığı koyup tadına baktıktan sonra 1 kaşık daha ekledim. Eğer sumak ekşisi yoksa limon tuzu da koyabilirsiniz)

11 Mayıs 2006 Perşembe

Cartlak (Ciğer) Kebabı


Gaziantep'e özgü yemeklerden bahsedip de cartlak kebabını geçmek olmaz. Çünkü Antep'in en ünlü kebabıdır cartlak (diğer adıyla ciğer) kebabı. Bazısı sıra sıra ciğercilerden, ister, mangalda pişirilen şişini, ister, kavurmasını yer. Bazısı kurbanlık kesilen koyunun ciğerini ya hemen oracıkta kebap eder ya da daha sonra yapmak için saklar. Benim sakatatla pek aram yoktur ama eğer güzel yapılmışsa kavrulmuşundan biraz yerim.


Genelde şişde yapılana karaciğer, kavrulana ise akciğer kullanılır. Kuyruk yağı mutlaka kullanılır ama eğer kavuruluyorsa, kuyruksuz, sıvı yağ ile kavrulanı daha hafif ve (bence) daha güzeldir. Ama şişde yapıyorsanız yemeseniz bile aralara kuyruk yağı koymanız tadını alması açısından iyidir.


Cartlak kebabının aslı, hiç baharatsız, tuzsuz olarak şişlere saplanıp mangal üzerinde pişerken veya yenilirken tuz atılarak yenmesidir. Ama tabi terbiyelerek de yapılabilir ki yukarda gördüğünüz fotoğraf da terbiyelenmiş bir şekilde pişmeyi bekleyen ciğerler.


Ve işte tebiyeli ciğerin tarifi:

Malzemeler:

  • 1 kg ciğer
  • 2-3 diş sarımsak
  • Çok küçük bir soğan
  • Az nane
  • Karabiber
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • Arzuya göre az kekik
Yapılışı:

Soğanı çok küçük doğrayıp bıcağın yanını kullanarak ezin veya rendeleyin, sarımsağı ezin ve tüm malzemeyi ete katıp karıştırın, ağzını kapatıp buzdolabında bir kaç saat dinlendirdikten sonra şişlere saplayıp mangalda pişirin.


* Her şişin arasına bir tane de kuyruk yağı saplarsanız lezzet katar.

8 Mayıs 2006 Pazartesi

Katmer


Katmer, Gaziantep’ de sabah kahvaltılarında yenilen tatlı bir yiyecek. İçerisinde, şeker, kaymak ve Antep fıstığı var. Evde de yapılabilecek bir yiyecek ama hamurunun hazır yufkadan daha ince açılması gerektiği için biraz maharet isteyen bir şey. Ama ben yine de denemek isteyenler için nasıl yapıldığını anlatmak istiyorum. Katmer yapan yerler katmer hamurunu belli bir büyüklüğe gelene kadar merdane ile geri kalan kısmını ise elleri ile hamuru savurarak açıyorlar, böylece daha ince açılması sağlanmış oluyor. Açılan hamurun orta kısmına biraz yağ serpeleyip sütle hazırlanmış kaymak* homojen olarak dağıtılır. Üzerine şeker ve Antep fıstığı serpilerek hamur zarf şeklinde kapatılır. Saç üzerinde veya teflon tavada pişirilebilir.

* Kaymak, süt ve irmik kullanılarak hazırlanıyor. 1 bardak soğuk sütün içerisine bir yemek kaşığı irmik konularak karıştırıldığı yerde ateşe konur ve karıştırmaya devam edilir. Katılaşınca altı kapatılır. Kilis'te katmerin içine süt kaymağı konulur, ben hiç yemedim ama yiyenler daha ağır olduğunu söylüyorlar.

2 Mayıs 2006 Salı

Arabaşı Çorbası


Arabaşı, Konya ve Karaman civarına ait bir çorba(sonradan öğrendim ki aslında Yozgat yöresine aitmiş). Çok acı ve sıcakcık içilmesi en büyük özelliği. Tabi bir de hamuru. Arabaşının yenme şekli şöyle, kaşığı önce bir parça hamur alınıp arkasında çorba kasesine daldırılıp çorbadan da kaşığa biraz alınıyor ve hamuru çiğnenmeden yutularak yeniyor. Bu sadece Konyalılardan öğrendiğim yöntem, yoksa ben sadece birkere tadına baktım hamurun ve birdaha yememeye karar verdim. Ama çorbasını çok beğenerek içiyorum. Konya'da bulunduğum yıllarda arkadaşlarımın anneleri tarafından tanıyıp sevdiğim bu çorbayı denemek ilk kez bu senenin başında kısmet oldu, eşimin daha önce tanımadığı bir çorbaydı ama şimdi çok beğendiği için arada istiyor ben de pratik olan bu çorbayı hamursuz olarak pişiriyorum.


Tarifi Bengisu'nun Mutfağı'ndan almıştım. Biz 2 kişi olduğumuz için tüm tavuk yerine parça tavuk alarak pişiriyorum. Bir de dikkat etmeniz gereken bir nokta, unu ateşte hafif kavurduktan sonra su katmadan önce soğumasını beklemeniz. Eğer sıcakken korsanız un topaklanıyor.


Acı severlere tavsiye olunur..

Arşivim için buraya da ekliyorum tarifi:

Malzemeler:
1 adet tavuk,
1 talı kaşığı kırmızı biber ve domates salçası karışık,
3 tatlı kaşığı un,
1-2 kaşık sıvı yağ,
tuz, limon suyu, bolca acı biber

Yapılışı:
Tavuğu temizleyip tütsüledikden sonra yıkayın, sonra düdüklünüze tavuğunuzu koyun ve üzerini geçecek seviyede su ilave edin ve tuzunu koyun. Ben 20-25 dakika normal ateşte pişiriyorum. Ayrı bir tavanın içinde 3 tatlı kaşığı ununuzu kokusu gidene kadar biraz kavurun ve soğuduktan sonra içine tavuk suyundan ilave ederek ayran kıvamında açın. Çorbayı yapacağınız tencerenize yağı ilave edin ve salçayı biraz kavurun bu aşamada bolca acıbiber ilave edin. Sonrasında üzerine 4-5 su bardağı tavuğun suyundan ilave edin. Kaynamaya başlayınca suyla incelttiğiniz ununuzu azar azar çorbanızın içine ilave edin ve 5-10 dakika kaynatın. Bu arada tuzu az ise tuz ilavesi yapın. Ocaktan indireceğinizde içine limon suyu ekleyin.
Not: Tavuğun etlerinden çorbanın içine bolca didikleyerek koyun.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...