19 Haziran 2007 Salı

Kadayıf pişirecek aparat

Babamın, kadayıf, börek, karnıyarık gibi şeyleri pişirdiği, küçük tüpün üzerine takılarak kullanılan aparat:



Çubukların üzerindeki her bir delikten ateş çıktığı için ateşin tepsinin her yerine gelmesini sağlıyor ve böylece ocak üzerinde her tarafı aynı anda pişmiş oluyor.

18 Haziran 2007 Pazartesi

Şeker hamuru ile gül yapımı-1

Şeker hamuru pastalarla olan ilgimi biliyorsunuz. Daha önce Rabia ile birkaç çalışmamız oldu. Bu konuda daha da ilerlemek istiyoruz. Arada modelleme çalışmalarımız oluyor ama ekipman eksiğimizle birlikte daha fazla çalışıp daha fazla yol almamız gerektiğini de biliyoruz.

Şu sıralar ben çiçek yapımına taktım. Ve tabii en çokta gül yapımı. Yardımcılarım bıçak ve kürdan olduğu için henüz tam istediğim güzellikte büyük güller yapamıyorum ama küçük güller yapmak için basit bir yöntem ilginizi çeker diye adım adım fotoğrafladım. Büyük güller yapmak için yardımcı bazı fotoğraflar buldum, en kısa zamanda onları da deneyip sizinle paylaşmak istiyorum.

İlk başta bir miktar şeker hamurunu alıp elimizde inceltmeye başlıyoruz



Hamur aşağıdaki gibi uzun ince bir şerit haline gelecek.


Bir kenarından başlayarak iki parmağımızın arasında kıvırmaya başlıyoruz


Kıvırdığımız sırada gülün yapraklarına kıvrımlar vererek şekillendiriyoruz.


En son altta kalan fazla hamuru bıcakla kesip ucuna bir kürdan saplıyoruz


Ben peçetelerin arasında şeklini korumasını sağlayarak kurumalarını bekledim.


Herkese güzel bir hafta diliyorum.

12 Haziran 2007 Salı

Sarımsak Kebabı



Pazar günü annemlerle bağlarına pikniğe gittik. Sarımsak kebabı yaptılar. Ben hiç yememiştim ama babam eskiden arada yaparmış. Ben hiç hatırlamıyorum. Aslında iyi oldu çünkü merak ediyordum. Açıkcası patlıcan ve soğan kebabı varken sarımsak kebabı pek aklıma düşmez bundan sonra sanırım :)



Tarif vermeyeceğim, geçenlerde Rabia yapmıştı, sizi tarif için O'na yönlendiriyorum. Bizim yaptığımız şekli ise, şişlere sarımsak-et şeklinde dizip mangalda pişirerek oldu. Ancak mangalda piştikten sonra yenilecek halde olmuyor. İlla ki mangalda pişen kebabı bir tencere veya tepsiye alıp üzerine biraz su ilavesi ile ağzını kapatıp ateş üzerinde "terletmek" gerekiyor. Bu şekilde yumuşuyor ve yenilecek kıvama geliyor.

Patlıcanlı Tava Böreği


Cumartesi günü öğlen için birşeyler hazırlamam gerekince evdeki közlenmiş patlıcanı ve yufkayı değerlendirmek istedim. Geçenlerde Oktay Usta'dan izlediğim "patlıcanlı börek" geldi aklıma. Tarifini tam hatırlayamadım ama aşağı yukarı hatırladığım kadarı ile ve göz kararı bir şekilde böreğimi yaptım. Sonuç fena olmamıştı ama daha güzel patlıcanlı börek tarifi vardır belki. Ben ilk kez yediğim ve diğer tarifleri bilmediğim için çok yorum yapamıyorum. Ama merak edenler için bir fikir oluşturabilir diye yazmak istedim.
Patlıcanlı Tava Böreği
Malzemeler:
  • 2 adet hazır yufka
  • 2 adet közlenmiş patlıcan
  • 2 çay bardağı süt
  • sıvıyağ, tuz
Hazırlanması:
  • Patlıcanları minik minik doğrayıp bir tavada biraz yağ ile çevirin, üzerine 1-1.5 çay bardağı kadar sütü ilave edip hızlı hızlı karıştırın (ben sütü ölçmeden kullandım, göz kararı çok gelirse azaltabilirsiniz)
  • 1/2 çay bardağı sütü ve biraz sıvıyağı bir kasede karıştırın. Büyük teflon tavanın dibini yağlayın, içine yufkanın bir tanesini kenarlardan sarkıtarak açın.
  • Süt+yağ karışımından fırça yardımı ile ilk katın üzerine biraz sürün. Üzerine 2. yufkadan parçalar koparıp dizin. Bu katın üzerine de süt+yağ karışımından sürün ve patlıcanı üzerine homojen olarak yayın.
  • Patlıcanın üzerine 2. yufkanın kalan parçalarını dizin ve bu katın üzerine de kalan süt+yağ karışımını dökün. İlk yufkanın kenarlardan sarkan kısmını böreğin üzerine katlayın. Üzerine sıvıyağ gezdirin ve ocakta alt tarafı kızarana kadar kontrol ederek pişirin.
  • Alt kat kızardığında geniş ve düz bir tabağa böreği ters çevirin, tavanın altına gerekiyorsa biraz sıvıyağ döküp tabaktaki böreğin pişmeyen kısmını alta gelecek şekilde tekrar tavaya alın. Alt taraf kızarana kadar ocakta pişirin.

8 Haziran 2007 Cuma

Spiderman pasta


Dün yeğenimin doğum günüydü. 6 yaşını bitirdi ama minicik hali, onu ilk gördüğüm gün gözlerimin önünde. Hiç onun kadar çirkin bir bebek görmemiştim :) Ama şimdi çok yakışıklı maşallah. Tabi bizim birtaneciğimiz olduğu içinde gözümüzün bebeği.

Bu sene süslü pastalar yapmaya başladığımdan doğum günü pastası sözü vermiştim. Başka çizgi film karakteri favorisini bilmiyorum ama hem spidermani sevdiğini bildiğimden hem de pastacı arkadaşlarda da bu pastanın örneği olduğundan spiderman yapmaya karar verdim.

Şeker hamurum Rabia'nın verdiği modelleme hamuruydu. Kaplama pastayı pek sevmediklerinin de payı ile krema kaplı pasta yapıp üzerine modelleme koyarım diye düşündüm. Ama krema kaplı pastalar da zor oluyormuş bunu anladım. Hatayı çok çabuk gösteriyor ve başına bir kaza gelmesi çok daha kolay. Pastada yaptığım ve yaşadığım şeyleri şöyle sıralayabilirim:

  1. Pandispanya olarak herzamanki tarifimi kullandım ve 24 cm lik kalıpta pişirdim
  2. İç kreması olarak yumurtasız pastacı kreması ile dr. oetker dolgu kreması hazırlayıp karıştırdım ve muz dilimleyip dizdim
  3. Üzerini kremşanti ile kapladım. Pastanızı bir gün önceden yapmanızı tavsiye ederim. Çok daha lezzetli oluyor. Ben bir gün önceden hazırladım ve bu pasta yaptığım en güzel pastalardan biri oldu.
  4. Kaplamanın üzerine erittiğim çikolatayı yağlı kağıttan hazırladığım külaha doldurup ağ deseni vererek sıktım. Çikolata donduktan sonra pastayı oynatınca çikolata kırılıp kaydı. Çikolatayı biraz kremşanti ile karıştırıp sıksaydım sanırım daha iyi olacaktı.
  5. Hamurumu renklendirirken bir tatlı kaşığına kürdan ucu ile koyduğum boyayı limon suyu ile sıvılaştırarak hamura kattım. Böylece daha kolay oldu.
  6. Spiderman'i yaparken önce bacağını yaptım, sonra ayaklarını yapıp yumurta akı ile yapıştırdım. Üst tarafın baş ve bedenini tek parça hamurdan çıkardım. Bacakla bedeni yapıştırdım. Kollarını ayrı yapıp yine yumurta akı ile gövdedeki yerlerine yapıştırdım.
  7. Üzerindeki çizgileri çikolata eritip iğne şırıngası ile sıktım. Ama gıda kaleminiz yoksa bu aşama biraz oyalayıcı ve zor.
  8. Gözler için beyaz şeker hamuruna şekil verip yine yumurta akı ile yapıştırdım.
Sonuç olarak çok muntazam olmasa da çok lezzetli ve bana tecrübe kazandıran bir pasta oldu.

7 Haziran 2007 Perşembe

Hünkar Beğendi



Patlıcan yemekleri çok çeşitli diyordum ya, işte bu yüzden denemek istediğim patlıcan yemeklerini çok rahat deneyemiyorum maalesef. Annelerde patlıcan yemeği stoğumuzu doldurunca eşim farklı şeyler istiyor.

Aslında işin aslı şöyle. Babamın ve eşimin yemek yapmasından bahsedince özenen arkadaşlara bu işin kötü yanından bahsetmem gerek. Bu sefer erkekler her yemeği beğenmiyor(gerçi hem yapmayıp hem de beğenmeyenler de vardır mutlaka da). Ben yeni bir yemek denemek istediğimde eşim önce nasıl yapıldığı sorar. Eğer bizim damak zevkimize uygun olmadığını düşünürse bahaneler bulmaya çalışır. Fırında pırasa yemeğinde de bu böyle olmuştu. Hünkar beğendide de aynı şeyi yaşadık. Neyse artık üzerinden çok vakit geçirmeden bir şekilde girdim mutfağa da muradıma erdim. Tabi sonuç olarak hünkar gibi eşim de beğendi ama yapmadığım zaman da "ya şundan yapsan da yesek" diyeceği türden olmadı.Neyse ki beğenerek tüketmesi de yeter bana. (Gerçi bir etcil olarak "bu eti neyin üzerine koysan yenir" diyerek yedi yemeğini ama.) Ben de zaten hep aynı şeyleri yapmayı sevmiyorum. Hep gözüm yeni tariflere bakıyor :)

Hünkar beğendiyi Devletşah'ın tarifine bakarak denedim. Ben yaptığım şekli ile yazıyorum buraya. İsterseniz linki tıklayarak onun tarifine de bakabilirsiniz.

Hünkar Beğendi
Beğendisi için Malzemeler
  • 3 tane büyük patlıcan, közlenmiş
  • 2 kaşık tereyağı
  • 2 kaşık un
  • 2 bardak süt
  • tuz
Tas kebabı için Malzemeler:
  • 400 gr. parça et (Et fazla geldi bize, miktarını biraz azaltabilirsiniz) (biz koyun eti kullanıyoruz. Ben, et yağsız olduğundan lezzet katsın diye küçük bir parça kuyruk yağı doğradım)
  • 1 soğan
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • 1 olgun domates
  • 1 sivri biber
  • karabiber, tuz, pulbiber
  • sıvıyağ
Hazırlanması
      • Eti küçük küçük doğradım ve çelik pilav tenceresinde az yağ ile önce harlı ateşte kavurmaya başladım. Et suyunu bırakınca en küçük ocasın en kısık ateşine aldım ve ağzını kapatıp dibinde suyu bittikçe az az kaynar su ilave ederek uzun süre eti pişirdim (yaklaşık 2 saat sürdü, etler bu şekilde lokum gibi yumuşacık ve çok güzel oldu)
  • (Etler dağılacak kadar yumuşadığı için ben soğanı ayrı yerde kavurup ekledim.)
  • Ayrı bir tavada biraz sıvı yağ ile soğanı ve biberi kavurdum, üzerine salçayı ekleyip onu da biraz kavurup soyup doğradığım domatesi ekledim. Biraz da domatesi kavurduktan sonra tuz va baharatlarını ekleyip etle karıştırdım.
  • Beğendisi için küçük bir tencerede yağ ile unu kavurdum. Üzerine minik minik doğradığım közlenmiş patlıcanları atıp karıştırdım. Üzerine sütünü ve tuzunu ilave edip hızlı hızlı karıştırmaya devam ettim (zaten sütü çabuk çekiyor).
  • Bir tabağa simit şeklinde ortası boş kalacak şekilde beğendiden koyup ortasına etini koydum. Bu şekilde servis yaptım.

4 Haziran 2007 Pazartesi

Doğrama



Gaziantep'de yazın en çok yenilen sebze hiç şüphesiz patlıcandır. Patlıcan yemeklerinin çokluğundan bunu rahatça anlayabilirsiniz (Alinazik, patlıcan kebabı, abugannuş, doğrama aklıma gelenler). Patlıcanda nikotin olduğu söyleniyor, yani alışkanlık yaparmış. Bu yüzden sanırım atalarımız yazın ha bire patlıcan yemeği bulmuşlar. Zaten "patlıcan delisi" diye de bir tabir kullanılır. "Yaz geldi, patlıcan delileri çıkar" şeklinde. Bu patlıcanı çok sevip sürekli tüketmek isteyenler için kullanılıyor.

Yukarda gördüğünüz yemekte patlıcanla yapılan sulu bir yemek. Sarımsaklı ve ekşi olduğu için bildiğimiz patlıcan yemeklerinden farklı ve kesinlikle daha güzel. Yanında bulgur veya pirinç pilavı ile birlikte yeniliyor. Bizim burada çeyizlerde de tercih edilen yemeklerden biridir. (Gelin çeyizinin gideceği gün erkek tarafı erkek evinde, kız tarafı kız evinde toplanır. Her iki tarafta kendi misafirine -genelde- sulu yemekler yapar ki "Doğrama" da bunlardan biridir)

Benim blog da aynı şekilde patlıcan delisi olacak sanırım. Geçen hafta karnıyarık, bugün doğrama önümüzdeki günlerde de hünkar beğendi (dün akşam yaptım bugün fotoğrafını çekebilirsem eğer yayımlarım) ile siz de patlıcan delisi olmaya hazır mısınız? :)

Bu yemek yine babama ait.



Doğrama

Malzemeler
  • 400-500 gr. parça et
  • 1 kg. patlıcan
  • 2 büyük soğan
  • 500 gr. domates
  • 2 adet sivri biber
  • 1 baş sarımsak
  • 1 bardak nohut
  • 1 yemek kaşığı salça (domates+biber)
  • sumak ekşisi (limon tuzu veya limon suyu da olabilir)
  • Sıvı yağ, nane, pulbiber, karabiber, tuz
Hazırlanması:
  • Parça eti yemeklik kuşbaşı doğrayıp biraz yağ ile önce kavurun, üzerine salçasını da ekleyip biraz da onunla birlikte kavurup yemeğe yetecek kadar su ilave edin ve önceden suya ısladığınız nohutu ekleyip pişirin (önceden haşlanmış nohutunuz varsa et piştikten sonra 1.5-2 bardak haşlanmış nohutunuzu ekleyebilirsiniz)
  • Et pişince üzerine yemeklik doğradığınız soğan, sivri biber, küp küp doğradığınız patlıcan, kabuğunu soyup küp küp doğradığınız domatesi, halka halka doğradığınız sarımsakları ekleyin (hiç biri kavrulmuyor etli suyun içine atılıyor) Baharatlarını, ekşisini de katıp patlıcanlar pişene kadar yemeği pişirin.
  • Yemek piştikten sonra ayrı bir tavaya biraz yağ ısıtın (etler kavrulurken yağ koyduğumuzdan yüzüne yağı az koyabiliriz). Yağ iyice ısındıktan sonra altını kapatıp içine nane ve kırmızı biber atıp yemeğin üzerine dökün.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...